Çeyiz ve Sandıklı Üzerine…
Çeyizleriyle Öne Çıkan Köylerimiz
Sandıklı’da Düğün geleneğinin önemli bir bölümünü oluşturan çeyizler konusunda Sandıklı’ya bağlı pek çok köylerde yaptığımız incelemelerde bazı köylerimizin çeyizleriyle ön plana çıktıkları görülmektedir. Buralarda çeyizlerin çokluğu ve çeşitliliği gözle fark edilebilmektedir. Özellikle göçmen bir köyümüz olan,Reşadiye ile Örenkaya, Kırka, Kızık, Akharım, Dodurga, Bekteş köyleri ile Yunus Emre Mahallesini buna örnek gösterebiliriz. Çeyiz ürünlerine yöresellik olarak bakıldığında ise dağ köylerimiz olan, Otluk, Ballık, Karkın gibi köylerimizi gösterebiliriz.
Sandıklı’da Çeyizlerin Değerlendirildiği Bir Pazar Yeri Kadınlar Pazarı
Günümüz Sandıklı’sında “karılar pazarı” (kadınlar pazarı) olarak anılan yer, şimdiki Ticaret ve Sanayi odasının bulunduğu dereboyu caddesi üzerindedir. Bir zamanların en rağbet gören Pazar yerlerinden birisiydi kadınlar pazarı… Adı üstünde sadece kadınların alış veriş yaptıkları bir yerdir. Sandıklı’lı kadınlar el emeği göz nuru ürünlerini buraya getirerek satarlardı. Kadınlar pazarı doğrudan çeyizle ilgili olduğu için burada bahsetmeyi uygun gördüm.
Sandıklı’lı kadınlar el işi oylarını, kazaklarını,dantellerini, çoraplarını kısa el becerileri ile hazırladıkları ürünleri burada sergiler, düğün yapacak ailelere satarak aile bütçesine katkı sağlarlardı. Çeyiz hazırlama fırsatı bulamayan aileler ise kızlarının çeyizlerini buradan tamamlarlardı. Tamamen yöresel ürünlerin pazarlandığı bu sokak dünün tatlı bir hatırası olarak geride kaldı. [1]
Çeyiz Hazırlanırken Yapılan Sözlü Eğlenceler (Sözlü Kültürümüzden Örnekler)
Düğün günü yaklaşmasına yakın gelin olacak kız ve kızın arkadaşları kız evinde toplanarak çeyiz eksikliklerini gidermeye çalışırlar. Bu bazen birkaç gün alabilir. Hepsi aynı emsal oldukları için çok kolay anlaşırlar. Bir taraftan çeyizler hazırlanırken diğer taraftan fısıltılı muhabbetler, şu şuna yangın bu buna sevdalı gibi dedikodularla birlikte yöresel türkü ve maniler söyleyerek hem iş yapılır hem de hoşça vakit geçirilmiş olur. Buna birkaç örnek vermek gerekirse: Sandıklı yöresine ait Satı Türküsünden[2],
Şu dağlar oyum gibi
Meşesi boyum gibi
Şu Bekteş’in kızları
Kınalı Koyun gibi
Kirazdan gel kirazdan
Dolanda gel birazdan
Satı kızın sandığı
Açılmıyor çerezden
Yeşil Olur Sandıklının Biberi Türküsünden[3],
Şeker olur Sandıklı’nın meyvesi,
Hoşa gider sırma cepken giymesi,
İmanı üstüne mor fes eğmesi
Ay oğlan sen deli misin?
Güzel sevmeye tövbeli misin?
Çorap işi maviştir,
Tanrım bizi kavuştur.
Gece ile gündüzde
Sevdiğimi ulşatır.
Ağla da gel,
Cepkenini köşelerde bağle de gel.
Manilerden Örnekler:[4]
Enteri diktim giymedi.
Diktiğime deymedi.
Kör olası anacığım,
Sevdiğime vermedi.
Ak taşı kaldır da gel.
Yılanı öldür de gel.
İşlediğim yağlığa,
Çerezi doldur da gel.
Kara çorap öreyim,
Dürünü düreyim.
Yassıl Kumalar Dağı,
Ben yarimi göreyim.
Pazardan yumak aldım,
Dantel öreyim diye.
Mahalleden yar sevdim,
Her gün göreyim diye.
Depeden endim düze.
At bağladım nergize.
Selam yollan yarime,
Çerez yollasın bize.
Masa üstünde pekmez
Bu pekmez bize yetmez.
Çay köyünün kızları,
Çeyizsiz gelin gitmez.
Al almayı dişledim.
Dişledim gümüşledim.
Sevdiğimin adını,
Mendilime işledim.
Çemberimi yıkadım,
Pulu parlasın diye.
Karşıdan el eyledim,
Dünür yollasın diye.
Al giydim alsın deye
Mor giydim sarsın deye
İsteyene varmadım
Sevdiğim alsın deye
Günümüz Çeyizleri
Günümüzde özellikle şehir merkezi başta olmak üzere hemen hemen çeyiz hazırlama gibi bir şey kalmamıştır. Artık aileler uzun süren tatlı telaşın yerine hazır olarak çeyiz mağazalarından fabrikasyon. çeyiz ürünlerini temin etmektedir. Burada önemli olan nokta ise çok çeşitliliğin yanı sıra yöresel olmaktan çok genel özelliğe dönülmektedir.
Sonuç
Teknolojinin gelişmesi ve seri üretim halk kültürümüzde yer alan pek çok geleneğin terk edilmesine yol açmıştır. Günümüzde istisnalar dışında kızlar çeyiz hazırlamamakta hatta çeyizin ne olduğunu bile bilmemektedirler. Bazı ailelere göre gereksiz olduğu bile düşünülmektedir. Bazı aileler ise kızlarına mağazalarından hazır çeyiz setleri alarak bu ihtiyacı giderme yoluna gitmektedirler. Bu durum ise çeyiz geleneğini hazırcı ve yöreye özgü olmaktan soyutlamakta ve bir çok değer yargısının kaybolmasına neden olmaktadır. Çeyizlerin saklandığı el işçiliğinin birer şahaseri olan oyma sandıklar ise yerini sunta mdf gibi suni eşyalara bırakmış durumdadır. Ninelerimizin, analarımızın el işçiliği sandıkları ise ya evlerin yada otellerin şark köşelerini süsleyen birer eşya olarak kullanılmaktadır.
Yazımıza bir şiirle başladık yine bir şiirle bitirelim.
Sandıklı’dan Selam Getir[5]
Yarım kalmış türkülerden
Yaşanmamış öykülerden
Köşelerden, kuytulardan
Sandıklı’dan selam getir.
Harmanlanmış bin bir emek
Her nakışta ayrı dilek
Üç etek al sırma yelek
Sandıklı’dan Selam getir.
[1] K.K.Sandıklı Merkezden Ali Özeski, Araştırmacı yazar
[2] Ali Osman Karakuş, Sandıklı Folkorundan Damlalar Cilt.1 s.178 Ankara 2010
[3] Niyazi Yılmaz, Afyonkarahisar Sandıklı’da Kültür ve Sanat, s.158 Ankara 2001
[4] Ali Osman KARAKUŞ, Afyonkarahisar Sandıklı’da Mani Söyleme Geleneği ve Sandıklı Yöresi Halk Manileri, basılmamış kitap çalışmasından
[5] Ozan Çulsuz, Sandıklı’dan Selam Getir isimli şiirinden iki dörtlük
sizlerle teşekkür ediyorum. Vaktinizi ve imkanlarınızı Sandıklıyı araştırmakla harcadığınız için. Emeğinize sağlık.Şimdiye kadar geniş olarak ele alınmamış bir konuyu dile getirmişsiniz.Benim merak ettiğim bazı uygulamalar var. Bayrak direğinde kullanılan yazmalar, ayna vs. Niçin gelin giderken su dökülür, Güveybaşı dirilmesinde niçin oklava, pişirgeç, bıçak tutuluyor? Mutlaka bunları araştırmışsınızdır.Bunları da paylaşırsanız sevinirim.