Bazı Hastalıklara iyi geldiğine inanılan Türbe ve Yatırlar: Belli bir özelliğinden dolayı farklı özellikleri ile şifa verdiğine inanılan bazı türbe ve Yatırlara örenk vermek gerekirse; Galip Dede Türbesi: İlçeye bağlı Sorkun [1]Kasabasında bulunan Galip Dede Türbesinin şifa verici gücü olduğuna inanılmaktadır. Türbe genellikle hastalığa tutulan,hasta yatağından kalkamayanlar ve sekaret hastası olanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Yıllardır hastalığına çare bulmayan,halk arasında kötürüm hasta olarak nitelendirilenler,sekaret durumunda olanların yakınları tarafından ziyaret edilerek Galip Dede ruhuna dua edilir.Evliya aracı kılınarak hastalığın iyi olması niyazında bulunulur. Hastaya ait iç çamaşırı türneye bırakılarak bir gece bekletildikten sonra tekrar hastaya giydirilir. Burada amaç hastanın iyi olmasıdır.Sekaret durumunda olan hastalar içinse iyi olmasın dileğinin yanı sıra fazla acı çekmeden ruhunu teslim etmesi içindir.[2] Zırıncık Dede: İlçe merkezinde Hisar mahallesi civarında Topeşe Camisine doğru inen yolun sağ tarafında bulunmaktadır. Halk tarafından burasında Zırıncık Dede yatırı da denilmektedir. Burada yan yana iki mezar bulunmaktadır. Sağdaki mezar Rumi 1292 vefat tarihli Fermayi Baba’ya, soldaki mezar ise doğum ve ölüm tarihi belli olmayan Sandıklı Evliyalından Sarı Baba’ya aittir. Burasını halk genellikle zırlayan, yöresel değimle uğrunarak ağlayan çocukların iyileşmesi için aracı kılmaktadır.[3]Çok ağlayan çocuklar Zırıncık Dede yatırına götürülerek yakınları tarafından dua edilerek el ile çocuğun yüzü sıvalanır.Bu uygulama sayesinde çocuğun hastalığına şifa bulacağına inanılmaktadır.[4] Kudum Dede Yatırı: Yeri, Sandıklı’ya su veren su deposunun üst tarafındadır. Adından da anlaşılacağı gibi Mevlevi zikir törenlerinde görev yapan bir “Kudumzen”dir. Kudum Dedenin 15. ve 16.yüzyıl arasında yaşamış olduğunu görüşünde hem fikirdirler. Bu sebeple Mısır seferinde [5]adı geçen Kudum Dede’nin buna göre 1516 yıllarında yaşamakta olması gerekmektedir.[6] Konuşamayan,peltek olan çocukların hastalıklarının giderilmesi için halk tarafından ziyaret edilmekte ve bu mübarek zaat aracı kılınarak dua edilmektedir.[7] Menteş Baba Türbesi: İlçeye bağlı Menteş Kasabasındadır. Türbede bulunan alıç ağacından yapılma sıvazlama ile türbeyi , felç,inme gibi hastalıklardan dolayı ziyaret edenlerin üzerine,eline yüzüne sürülmek suretiyle şifa bulacağına inanılmaktadır. Aynı zamanda hastalık tedavisi olmasının yanında koruyucu olarak da sürüldüğü görülmektedir.[8]
Bazı Hastalıklara iyi geldiğine inanılan Türbe ve Yatırlar
[1] İlçe merkezine18 km. mesafede olup 2010 yılı nüfus sayımına göre 1.154 nüfusa sahiptir.
[2]K.K.Sorkun Kasabasından, Kara Mollalar,Hacı Mehmetlerden Raziye Özkan-Yaş-60 Okuma yazma biliyor.
[3]A.Rıza Hakses,Sandıklı’yı Bir ziyaret,Sandıklı Sesi Gaz. 9 Şubat 1987 sayı.100
[4]K.K.Sandıklı Merkezden Condili……
[5]Mısır Seyahati: Kaynaklarda Mehmet Çelebi’nin Yavuz döneminde Mısır’a giderek Gülşeni tarikatının kurucusu Şeyh İbrahim Gülşeni’yi zindandan kurtardığı kaydedilir. Sahih Ahmed Dede, Mehmet Çelebi’nin bu seyahati H. 922/M. 1516 yılında 78 yaşında iken yaptığını belirtmektedir. Çelebi, çiltenan-i Mevleviyye ve çiltenan-i Kalenderan-i Hayderiyye ile, mevlevilerin başında Sadık Dede, Hayderiyyenin başında da Ali Rumi Dede olduğu halde, Karahisar’dan önce Antalya’ya buradan İskenderiye’ye geçmişler, orada bir iki gün istirahattan sonra gemi ile Mısır’ın Bulak mahalline varmışlardır. Bu arada Sultan Gavri helak olmuş, yerine Tomanbay sultan olmuş idi. Tomanbay da, İbrahim Gülşeni’yi ve müritlerini hapis ettirmiştir. Mehmet Çelebi, İbrahim Gülşeni’yi hapisten kurtarmıştır.
[6]A.Rıza Hakses,Sandıklıyı bir ziyaret,Sandıklı Sesi gaz.8 Şubat 1987.yıl.2 say,100 s,4
[7]Sandıklı dünü bugünü,Sandıklı Lisesi Yay.S,41
[8]K.K.Osman Seyman,Sandıklı Mrk.Yaş. 67 Araştırmacı