SELÇUKLU DÖNEMİNDE SANDIKLI VE ÇEVRESİ
Türklerin başına Sultan olan Alparslan, beylerini Türkmen boylarıyla birlikte Anadolu içlerine akın yapmaları için görevlendirmesiyle birlikte,1068 yılında Toroslar geçilerek Orta Anadolu yolu Türklere açılmış oldu. Bu akında Amorye( Emirdağ Hisarköy) ele geçirildi. Bu akınlarda Türkmenlerin başında Emir Ahmet Şah ve Emir Sanduk bulunuyordu.Bu akın sonucunda Bizans İmparatoru ordusu ile birlikte Anadolu’ya geçerek kuzey yönünden gelerek Afşin kuvvetlerinin önünü kesmek istediyse de başaramadı. Türkmenler çekilmeyi başardılar. Emir Afşin1070 yılında tekrar Orta Anadolu akınlarına başladı.Bu arada Bizans İmparatoru olan Romenos Diogenis,büyük bir ordu toplayarak Türkleri Anadolu’dan uzaklaştırmak için kolları sıvadı. İki ordu Malazgirt Ovası’nda karşılaştılar.
Bu savaşta Türk askeri kuvveti 40 bin Bizans askeri kuvveti ise 100 bin kişiden oluşuyordu. 26 Ağustos 1071 yılında başlayan savaşta Bizans ordusu ağır kayıplar vererek yenildiler. Bu meydan savaşıyla birlikte Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış oldu.
1072 yılında Sultan Alparslan’ın ölünce yerine geçen Melikşah Anadolu’nun fethinde kararlıydı. Ardı kesilmeyen akınlar sonucunda Orta Anadolu’ya giren Türkmenlerin başında Kutalmış’ın oğulları Süleyman, Mesud ve Dolathan,Emir Alpyoluk,Menköçek, Afşin ve Sanduk beyler bulunuyordu. Emir Sanduk kuvvetleri tarafından; Afyonkarahisar ili , Dolathan (şimdiki Devlethan köyü), Akdağ kesimlerine kadar tamamen feth edildi. Buralarda akınlar yapan komutanların isimlerinin verildiği köylerimiz günümüze kadar bu isimlerini korumuşlardır. Bunlardan, Dolathan, Sandıklı, Karasandıklı köylerini sayabiliriz.
Afyonkarahisar bölgesinde haçlıların gelip geçmeleri nedeniyle Türklerin zayıf düştüğünü sanan,Bizans İmparatoru da Anadoluya geçip Selçuklularla savaşmaya başladı. Bu sebeple 100 sene kadar bu bölgede kanlı çarpışmalar yaşandı. Bu sebeple Türklerin Anadolu’ya bilhassa Afyonkarahisar ve çevresine yerleşmeleri Düzbel savaşına kadar geçikti.
MİRYA KEFALON (DÜZBEL) SAVAŞI: Selçuklu Türklerinin Anadoluya yerleşmesi bu savaşın kazanılmasından sonra başlamaktadır.Düzbel savaşı, Homa’dan şimdiki Kızılören ilçesine doğru gelen ve düzbel geçidinden Sandıklı Ovası’na doğru uzanan Darucasu Deresi’nde bugünkü Afyon ili sınırları içersinde yapılmıştır. Tarihçiler tarafından 26 Ağustos 1071 Malazgir zaferinin Anadolu’nun Türklere açılan kapısı, 17 Eylül 1176 yılı Düzbel savaşı ise bu kapının eşiği olarak kabul edilen Düzbel Savaşı’ndan kısaca bahsedelim.
Birinci Sultan Mesud’un ilk zamanlarından beri Bizanslılarla Türkiye sınırları Eskişehir Türkmen Dağları,Murad Dağı,Dumlupınar geçidi, Akdağ ve Menderes kaynaklarına kadar Afyon ili batı sınırlarına kadar uzanmaktaydı. 1151 yılında Suriye ’ ye giden Bizans İmparatoru Manuel Kommen ordusu ile İstanbul’a dönerken Türklerin arazisinden geçmek istedi.Sultan 2.Kılıçarslan buna şartlı olarak izin verdi. Bu şart ise bu geçiş sırasında Rum ordusunun herhangi bir saldırıda bulunmamasıydı.
Bu sebeple Rum Ordusu’nu adım adım Kütahya’ya kadar takip etti.Kütahya’ya geldiklerinde Türkler Rum askerlerinin döküntülerini esir aldı. Bu yüzden çıkan savaşlar devam etti. 1175 yılında Bizans İmparatoru önce Dorileum (Eskişehir-Şarhüyük) hisarını
yeniden yaptırdı. Daha sonra güçlü bir kuvvetle Menderes nehri kaynaklarına kadar gelerek Siblia (Homa) kalesinide onarmaya başladı. Türklerin ses çıkarmadığını görünce İstanbul’a haber göndererek ilkbahar için büyük hazırlıklarda bulunulmasına dair
emirler verdi. Maksadı Konya’yı zaptederek Türkiye İmparatorluğu’nu tamamıyla Anadolu’dan atmaktı. 2. Kılıçarslan bu hazırlıklardan haberdardı.Bütün müslüman hükümdarlardan yardım istedi. Kuvvetlerini toplayarak geçitleri tuttuktan sonra Bizans İmparatoruna sulh teklif etti.Bizans İmparatoru Manuel red cevabı verdi.
Siblia’dan (Homa) Türk arazisine geçmek için ordusunu tertipleyerek harekete geçti. Bizans ordusu başında Konstantin’in oğlu Jan ile Andronik yürüyorlardı. Sağ kanatta İmparator’un eniştesi Boduan solda Morozomes Teodor vardı. Ordunun arkasında ise
eşya ve ağırlıklar ile Andronik Konstantefanos bulunuyor. Kılıçarslan 50 bin kişilik ordusu ile Bizans kuvvetlerini durdurarak Boudan’ın kumandasındaki kolu perişan etti. Türklerin içine saldıran Prens öldürüldü. Bizans ordusu tamamen dere içersine girdiğinde çepecevre sarıldı.Türk okçuları tarafından ağırlık hayvanları öldürülmek suretiyle kuşatma tamamlandı. Bizans ordusu ne ileri ne geri bir adım atamıyordu.Çok çetin ve kanlı bir savaş oldu.
Bu kanlı yenilgiden sonra Bizans İmparatoru ordusunu bırakıp kaçmak istedi, fakat kumandanlar bırakmadı. Bizanslılar bundan sonra olacaklardan çok korkuyorlardı. Bu korkuyla yaşarken hiç beklenmedik bir şey oldu. Sultan 2. Kılıçarslan İmparatora Emir Cafer’i elçi göndererek sulh teklifinde bulundu.Bizans İmparatoru sulh teklifini kabul etmişse de daha sonra bazı sulh maddelerine uymayarak savaşların devam etmesine sebep oldu.