Sandıklımızın yetiştirdiği büyüklerimizden Şahinzade Mustafa Cemil bin Ahmet isimli bir zat-ı muhteremi ve yazdığı ok değerli tasavvufi bir kitabı olan “Cevahir-ul-Ahbâr” isimli eserini sizlere tanıtmak istiyorum. Söz konusu kitap daha sonra Bursa’da yeniden yazılmıştır.
Âlim, fazıl bir zat olup Şeyh Küçi Müslehaddin Camii Şerifi ’nde Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında uzun yıllar imam-hatiplik yapmıştır. Adı kısaca “ Şahinzade Mustafa” olarak bilinir. Baba adı Ahmet’tir. Keramet ehli bir veli, müderris, imam ve hattat bir zattır. İmamlık ve Yalıncak Medresesi’nde müderrislik görevini fahri olarak yapmıştır. Her gün sabah ezanından bir saat önce camiyi açar, lambaları-mumları yakar, minareye çıkıp selâ verir, mihraba geçer Kur’an-ı Kerim okur. Sabah ezanı vakti gelince tekrar minareye çıkar, ezan okur, aşağı iner ve namaz kıldırırdı. (Şimdiki görevliler acaba yılda bir olsun hiç minareye çıkıyorlar mı ?!) Bu bilgileri 85 yaşın üzerindeki kişilerden ve torunlarından elde edebildim. Vefatı olarak 1919 yıllarında 75–80 yaşlarında olduğu belirtilmiştir. Kabri Hacim Sultan Kabristanlığı’nda Kız Meslek Lisesi’nin arka tarafındadır. Sülalesi Sandıklı’da “Şahanlar-Şahan Hocalar” diye bilinmekte olup, şimdiki torunları Erşahin soyadını taşımaktadırlar.
CEVAHİRUL-AHBAR KİTABI’NIN İLK SAYFASI
Çerçeveli satırda: “Bu kitabın Bursa’da beyaza olunduğu” yazılıdır.
Kendisine ait Cevâhir-ul-Ahbâr isimli büyük boy 35*24 ebadında 400 sayfalık el yazması eserini torunlarından incelemek için istedim. Baştan sona okudum. İlk 20 sayfa içinde yeni ciltlemeden doğan sayfa karışıklığı ve birkaç sayfa eksikliği vardır. O kadar geniş bir ilmi ve tasavvufi kaynağı ilk defa müşahede ettim. Tamamen düzgün ve açık bir şekildeki el yazma bu eserin adını araştırdım. Kelime olarak anlamı “Gelen haberlerin özü, aslı” demektir. Tüm arşivlerde bu isme yakın bir kaç eser bulabildim:
1.Cevahir-ül Ahbâr-i Vel-Asar (Es-Sa’di)
2. Cevâhir’ül-Ahbâr ( Bahş-i Tarih-i kan ez Kara Koyunlu tâ sâl-i 984 hk) Aka, İsmail. B u d a k M ü n ş î-y i K az v i n î
3.Cevâhirul Ahbâr fi hazâin-i sirril esrâr. Bu kitap 345 sayfadır. Yazarı ise Şeyh Abdulhamid Atiye’dir.
4.Cevâhirul Ahbâr fî hazâini sirril esrâr. Bu kitap 686 sayfadır. Yazarı Abdülaziz bin Ahmed olup 380 sayfadır. Hicri 1300 yılında yazılmıştır. Bu kitaplar elimizde olmadığından inceleme imkânım olmadı.
Bunların dışında Sandıklılı Şahinzade Mustafa’nın “Cevâhir-ul-Ahbâr” adlı el yazma eseri vardır. Elimizdeki “Cevâhir-ul-Ahbâr” kitabın ilk sayfasında fihrist verilmiştir. Tamamen tasavvufi terbiyeye dayalı, ilim ve hikmetli konuların ayet ve hadis-i şeriflerle anlatılmaktadır. Esma-ül-Hüsna ve duaların şifaları, önemli siyer olaylarının aktarıldığı, bazı yerlerde şiirle süslendiği bu kitabın beyaza çekilişi (elimizdeki kitabın bir suretinin beyaz kâğıda temiz bir şekilde, hatasız olarak yazılması) Bursa’da yapıldığı kaydı fihristin ikinci satırında yazılıdır. Bu ifadeye göre bu eserden bakılarak 2–3 tane daha yazılarak çoğaltılmış kitap vardır. Burada şu sonuç çıkmaktadır: Elimizdeki kitap, yukarıda zikredilen diğer dört kitaptan yararlanılarak oluşturulmuş yeni bir kitap olabilir. Çünkü içinde bir cümle ile bu hususa değinilmiştir. Bir şiirinden örnek dizeleri en sona almak istedim.
CEVAHİRUL-AHBAR KİTABI’NIN 279. SAYFASI
Elimizdeki “Cevâhir-ul-Ahbâr” kitabın en son bölümü olan “Ketebe Sayfası” şu şekildedir:
Ketebehül-Fakir-ul-hakîr. El-muhtaç ilâ Rahmet-i Rabbi-hil-kadîr. Mustafa Es-Sandukî El ma’rûf-u bi-Şahinzade aleyh-il-hüsnâ vez-ziyâde fi-belde-i Sandıklı fi-medrese-i Yalıncak Baba. Gaferallahu lehu vel-validine vel-üstazine ve lil-meşayihine vel-cemiul-mü’minine vel-mü’minat ve setrul-uyub külli minel müslimine vel-müslimat. Fi ahiri Rebiul-evvel fi sene-i hamse ve aşere ve selâse mieteh ba’del- elfi min hicreti men lehul-ızze veş-şerif.
Buradaki ifadelere göre bu kitabın; Sandıklı Yalıncak Medresesi’nde Hicri Rebiul-evvel sonu bin üç yüz on beş (Miladi 31.Temmuz.1897) tarihinde Sandıklı beldesinde Şahinzade ismiyle bilinen “Sandıklılı Mustafa” tarafından yazıldığını öğrenmekteyiz.
Yine kitabın en son sayfasında varisleri tarafından Osmanlıca şu not düşülmüştür: “Her kim götürürse vaktiyle getirsin. İşbu kitap Şahinzade Ahmet zevcesi Emine’nin icra etmiş olduğu sohbete vakıf olunmuştur. Kim sahip çıkarsa rûz-i kıyamette onunla haşr olunurum…”
CEVAHİRUL-AHBAR KİTABI’NIN SON SAYFASI–399
Şahin kuşu gibi uçtuğu için “Şahinzade” lakabını alan Mustafa Efendi yanında ilçemizde aynı özelliğe sahip Koç Gazi Dede, Helvayi Çoban Mehmed Dede (Halvalı Dede), Müftü Şeyh Mehmed Emin Efendi, Müftü Ahmet Muhtar Efendi, vb. pek çok zat vardır. Türk velilerinin uçma kerameti, (tayy-i zaman, tayy-i mekân) tarikatlar içinde Hoca Ahmet Yesevi’nin kurduğu Yesevilik tarikatının bir keramet göstergesidir. Elimdeki başka el yazması kitapta (Menâkıb-ı Kutbül-Aktâb El-Hacı Bektaş-ı Veli) Yesevilik tarikatının yaşayan özellikleri manzum olarak anlatılmaktadır. Bu kitabın günümüz Türkçesine çevirisi yapılmış olup, basıma hazırdır.
“Cevahirul-Ahbâr” daki şiirlerden küçük bir dize alıyorum;
Arifler bu cihana mağrur olmaz,
Fenadır buna kimse malik olmaz.
Bilirler fanidir yoktur bekâsı,
Yalandır sihr eder vefası olmaz
Serâb-ı hubb-i dünya kim içerse
Sarhoş varır onun yüzü olmaz.
Nice gafil mağrur olasın sen
Mağrur gafil olan Hakk’a eremez
Âna gör dün ü gün Hakkın yoluna
Her kim bunda yansa anda yanmaz
Şeyh elini tut, tövbe eyle
Gir fırsat demi hiç ele girmez
Sermayesi kim zayi ettin
Müflis olan pazardan met’a alamaz.
Beli kalıser durur ne hûd veli,
Bu dünya hiç kimseye mekân olmaz.
Gafil kabre tövbesiz girersen
Hısım kavim yâran faide kılmaz
Hakka layık amel işle kim bunda
Amel yoldaşın olur kimse olmaz
Başka bir şiirin sonu şu şekilde bitmektedir:
Ya ilahi, rahmet eyle sen bunun kâtibine
İşi dürür cürm ü isyan, eyle kıl sonra mağfur
Sandıklımızın yetiştirdiği Şahinzade Mustafa Cemil bin Ahmet Efendi ve yazdığı “Cevahirul Ahbâr” Kitabındaki şiirlerin tüm orijinal metinlerini günümüz Türkçesine tercümelerini ve diğer Sandıklılı büyüklerimiz ile bilgileri yayına hazırladığım basıma hazır olan 350 sayfalık “Belgelerde Sandıklı Velileri ve Büyükleri ” isimli kitap çalışmamda bulabilirsiniz. Buradaki yazıların bir kısmı adı geçen kitap çalışmasından alınmıştır.
Not: Okuduğunuz yazı daha önceleri bu sitede yayınlanmıştı. Sitenin yenilenme aşamasında kaybolduğu için bazı dostlarımızın ısrarlı isteklerine binaen tekrar yayınlanmıştır. 23.05.2013
Hüseyin HÜSREVOĞLU
Emekli Öğr. Araştırmacı-Yazar