Şimdiki halk bankasının olduğu yer. O zamana göre lüks bir oteldi. Ön tarafta büyük giriş kapısı vardı. Her türlü araç girecek genişlik ve yükseklikte idi. Sol tarafında avukat Nail Ayköse’nin yazıhanesi sağ tarafı kahvehane idi. Avlusu geniş havuzlu bir vaziyette. Merdiven altında başlayan yerler atlara ve diğer binek hayvanlarına yapılmış ahırlar. Tam merdivenin altına rastlayan bir yere yapılmış oda orada lüzumlu zamanda hazırlanacak yerine göre meze, meşrubat ve çerez hazırlanan yer. Merdivenden yukarı çıkıldığında arkaya sıralı yedi-sekiz adet otel odaları, ön tarafta ise sahnesi olan büyükçe bir salon. Sahnenin kenarı kulis olarak tanzim edilmiş. Bayağı lüks içinde bir yer. Sahnenin perdesi sırma ile işlemeli mor koyusu renkte. Amcam ile bir konsere gittiğimi ve tadı damağımda kaldığını da demeliyim.

Kışın gelen konser elemanları yukarı salonda ama yaz geldi mi çehresi değişen havuz kenarı eğlenceleri ne günlerdi o günler. Havuz kenarı hazırlanmış, masalar düzenli bir şekilde sıralanmış. Müşterinin hizmetlerine hazır olurdu. Buranın sorumlusu Erzurumluoğlu Ahmet Erbaş’tı.

İstanbul’dan şarkı söyletmek için getirdiği Hayati Hanım ve kızı, lakabıyla Döktürü. Buraya garson kızlar eşliğinde gelen aile fertlerine hizmete hazırlar. Müşteriler o günün memur tabakası olduğu kadar cesaretli ve medeni hayata ayak uyduran kalburüstü aileler havuz kenarı keyfi yaşarlardı. O zamanın insanları takdire şayan hareketleriyle örnek insanlardı. Kolay, kolay hadise yaratmazlar, birlikte eğlenmeyi bilirlerdi. İçki içenler hiç belli etmezler, kimseye zarar vermeden eğlenmeyi sürdürürler. Hele gezginci turne sanatçıları geldi mi ahenkleri daha değişir vaziyet alırdı. Fasıl her akşam mutlaka olur şarkılar, paradiler 23.00 e kadar sürer. O saatten sonra her yer kâmilen kapandığı için herkes edep Erkan dairesinde evlerine gider.

Burada dinlediğim ses sanatçıları hatırladığım kadar Ratife Erten, Nevzat Akay, Müzeyyen Senar, Mualla Mukadder, Gönül Yazar, Lütfi Güneri, İsmet Yazar, Necmi Rıza Ahıskan, Hafız Ömer, Saime, Sinan Semahat, Ergökmen bir de tesadüfen Hakkı Derman fasıl heyetini dinledim. Daha hatırlayamadığım niceleri.

İstiklal otelinin öyle bir adamı vardı ki kendisi Afyon’da oturur ama aklı Sandıklı’da Afyon’a gelen sanatçıları Sandıklı’ya getirmeyi kendine vazife addederdi. Bunu ayrı bir şekilde yazacağım.