Türk Kültüründe Öğüt – Pendnameler, Nasihatnameler
Öğüt, Arapçada nasihat; Farsçada pend sözcükleriyle karşılanır. Nasihatname ve pendname kelimeleri bu sözcüklerden türemiştir. Bu türler edebiyat terminolojisinde İslam, tasavvuf, gelenek ve görenekleri temel alarak hemen her konuda ahlaki öğütlerin verildiği manzum ve mensur eserler karşılığı olarak kullanılmıştır. Genel olarak nasihatname biçiminde adlandırılan türün şekillenmesinde Fars şairi Feridüddin Attar’ın Pendname adlı eserinin büyük katkısı olmuştur. Bu eser, İslam dininin yayılması, tanıtılması, öğretilmesi ve sosyal alanda görülen sıkıntılara karşılık yazılmıştır. Eser, insana seslenmektedir. Nasihatnameler bazı şairlerce hediye şeklinde adlandırılır. Örneğin Güvahi Pendnamesinde şöyle der:
“Benim eserim insanlığa bir tuhfedir. (hediyedir)” (Güvahi)
Nasihatnameler hitap edilen kitleye yönelik elden ele dolaşan bir armağan gibi görülmüştür. Bu türün önemli eserlerinin köklerini Hint, Latin ve Yunan kaynaklarında aramak gerekir. Tüm uluslarda öğüt içerikli kitaplarda değişik görüşlere de yer verilmekle birlikte evrensel birliktelikler de zaman zaman yakalanmıştır. Bu ortaklıklar kendini bilme ve erdemli olma prensibinden doğmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır:
Atalara saygı gösterme.
Ana-babaya saygı duyma.
İnsanlarla iyi geçinme
Hırsızlık, zina, açgözlülük gibi kötü huylardan sakınma.
Toplumsal değerlerle karşıtlaşmama.
Merhametli olma.
Kin gütmeme.
Acıya katlanma… vs.
Öğüt kitaplarında hayat sanatsal olarak kavranmaya ve yaşam sırları edinilmeye çalışılır. Böylece sorunlara ışık tutmak, çözüm üretmek amaçlanır. Öğüt edebiyatımızda sözlü ve yazılı olmak üzere iki koldan gelişkin bir koldur. Sözlü gelenek daha çok destan ve atasözlerindeki dil varlığını kapsar. Pendname Attar’ın bir eseri olmasına rağmen daha sonra geleneksel bir isim haline gelmiş ve tüm Klasik edebiyat boyunca öğüt kitabı anlamında kullanılan bir türün adı olmuştur. Pendnamelerdeki dil yalnızca din çerçevesinde şekillenmiş kuru bir bilgi hazinesi değildir. Eserlerde önemli ölçüde estetik kaygı güdülmüştür. Ancak özellikle atasözlerinin aruza uydurulmasındaki güçlükler nedeniyle; sanatsal olarak edebiyatımızdaki Pendname örneklerinde bir çok estetik kusur bulunabilir. Örneğin Güvahi’nin Pendnamesi’nde atasözlerini bozmamak amacıyla birçok kez aruz kusurlarına izin verilmiştir.
Pendnamelerde ibretli öğütler, yüce vasıflar, insaniyyet, cesaret, zekilik, doğruluk, sadakat, cefakarlık, fedakarlık ve cömertlik gibi duygular dile getirilir. Bunun için pendnamelerin insanların mutluluk ve huzur arayışından doğmuş olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu şekilde insanların ahlaki olarak idealize edilebildiği söyleyişlere ulaşılabilmiştir.
Öğüt kitapları mesnevi biçiminde yazılabildiği gibi farklı nazım biçimlerinde de yazılmıştır. Bazı mesnevilerde; nasihat, pend gibi başlıklarla öğüt verildiği de bilinmektedir. Hatta Klasik edebiyata ait divanlarda da öğüt içerikli birçok beyte rastlamak mümkündür. Öğüt kitaplarının önemli bir kısmı da devlet adamlarına nasihat cihetindedir. Söz konusu eserlerin muhattabı devlet erkanı ve önemli mevkilerde bulunan kişilerdir. Bu tür metinlerde devlet yönetiminde adalet vurgusu üzerinde durulur; ayrıca halkın mutluluğu, hünkarın cömertliği ve cesareti de önemli konu başlıklarındandır. Devlet büyüklerine yazılan bu eserlere siyasetname de denir. Bu durum Nasihatü’s-selatin ve Nasihatü’l-müluk örneklerinde olduğu gibi eser isimlerine de yansımaktadır. Bu eserlerin bir diğer önemi ise tarihsel hassasiyetlerin ve duyarlılıkların ileri ki nesillere ulaşmasını sağlamalarıdır.