Şimdiki halk bankasının olduğu yer. O zamana göre lüks bir oteldi. Ön tarafta büyük giriş kapısı vardı. Her türlü araç girecek genişlik ve yükseklikte idi. Sol tarafında avukat Nail Ayköse’nin yazıhanesi sağ tarafı kahvehane idi. Avlusu geniş havuzlu bir vaziyette. Merdiven altında başlayan yerler atlara ve diğer binek hayvanlarına yapılmış ahırlar. Tam merdivenin altına rastlayan bir yere yapılmış oda orada lüzumlu zamanda hazırlanacak yerine göre meze, meşrubat ve çerez hazırlanan yer. Merdivenden yukarı çıkıldığında arkaya sıralı ...Devamını Oku
1942 senesi yapılıp hizmete açıldığında yer yerinde oynadı çünkü berberler kahvesi Sandıklı’ya bambaşka hava getirdi. On sekiz, yirmi yaş arkadaş gurupları burayı değişik bir şekilde değerlendirdiler. O zamanlar Sandıklı’da ilkokullardan başka okul yoktu. Dışarıda okuyan talebeler berberler kahvesine gelip burayı kendilerine uygun duruma getirip kendi guruplarıyla üç beş masa işgal ederler efendiliklerini bariz bir vaziyette belli eder bizleri de aralarına alır mükellef kahve adabını bizlere aşılarlar. Bize çeşitli oyun öğretirler, hoşça ...Devamını Oku
1820 ile 1925 seneleri arasında gene İlhami sokakta dört ev üzerinde bir mahal, şimdi Abdullah Güler evi yanı PTT. Şükrü Gümüş’e ait ev Sakallıoğlu evi arasında şimdi kime ait bilmiyorum evlerin tümü İran konsolosluk külliyatıdır. Cezayir Camisinin sol tarafına rastlayan sokakta, iki ahşap bina İran kültürünü temsil eden, bir değişik yapı şeklindedir. Evler ikişer katlı ama tavanları çok yüksek olarak yapılmıştır. Lojman olarak kullanılmıştır.Esas konsolosluk binası olan, Abdullah Güler’in aldığı, yıkılıp yapılmazdan evvelki evin biçimi, ...Devamını Oku
Karatarla olarak anılan tarlalar belediye tarafından numune fidanlığı yapıldı. Çeşitli meyve ağaçları ile donatıldı. Nöbetçi olarak Emin Çavuş ve Kuddak Hasan amcavazifelendirildi. Bağlar ile yapılan fidanlığın tam ortasına rastlayan yere geniş ve derin bir havuz inşa edildi. Fidanlık buradan sulanacak verimi bol olacak. Havuzun kenarı kayalıklarla çevrili idi. Aradaki boş kısımlara halı, kilim yayılır bir güzel piknik yapılır. Aile gurupları buraya kadı köşkü adını boşuna dememişlerdi çünkü Sandıklı’ya bir nevi kuş bakışı gözlenir. Temiz ...Devamını Oku
Ankara radyosu yurttan sesler kurucusu Muzaffer Sarısözen Hoca, türküleri derlemek için çıktığı Türkiye turu dolayısı ile Sandıklı’ya geldiğinde yöre türkülerini bilen söyleyen anlatan erbaplarını sora araya Mustafa Coşkun ve Galip Altınay’ı salık verirler. Hoca bunlarla temas kurup ayrı, ayrı dükkânlarında söyledikleri türküleri onlardan meşk ederek notaya alır. Radyo evine kazandırır. Bu arada Sandıklı’nın değerli müzik üstadı Ahmet Erbaş’la tanışır. Onunla öteki müzik hastası kahveci Rahmi Aferin’in kahvesine giderler. Kahveci ...Devamını Oku
6. fırka o zamanın Sandıklı’da asker yetiştiren eğitim alayı şimdiki Güleç kırtasiyenin olduğu bina komple askeri idareye aitmiş. Kışla, bu birliğin eğitim sahası olarak kullanılırmış. Askeri binalar, koğuşlar epeyce büyükmüş. Gizli deposu bile varmış. Yunan işgalinde yakıldığını yana yakıla anlatırlar. Harabe kalıntıları çocukluğumda hatırımda kalan durumuyla ön, yola doğru duvarlar arasında birkaç pencere camı çerçevesi yok yıkık bir vaziyette idi. Oralarda oynarken üzerimize yıkılır korkusu yaşardık. Eski mezarlıktan bahçeli ...Devamını Oku